Koyulhisar ilçe merkezine yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta bulunan, sıcak yaz aylarında serin havasıyla tercih edilen Eğriçimen Yaylası, diğer mevsimlerde de günübirlik ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor.
Otel, lokanta, çay evi ve piknik alanlarıyla günübirlik ziyaretçilere hizmet verilen 1800 metre rakımlı yaylaya gelenler, doğayla iç içe vakit geçiriyor. Yaylada bazı vatandaşlar hayvancılık yaparak geçimini sağlıyor.
Yaylanın müdavimlerinden Menekşe Fırtına, Ankara’da yaşadıklarını, yaz dönemlerini eşiyle Eğriçimen Yaylası’nda geçirdiklerini söyledi.
Yaylaya 20 yıldır ilkbahar aylarında geldiklerini, sonbaharda döndüklerini anlatan Fırtına, “Yaylanın havası, suyu çok güzel. Geceleri uykusu çok güzel, insanlar yazın sıcaktan uyuyamazken biz burada rahat uyuyoruz” dedi. Fırtına, insanları yayladaki güzellikleri görmeye davet etti.
Nermin Derebaşı da kış dönemlerinde İstanbul’da yaşadığını, diğer zamanlarda günlerini yaylada geçirdiğini söyledi. Derebaşı, yaylanın özellikle havasıyla adeta doğal klimayı andırdığını kaydetti.
İstanbul’da yaşayan ve fırsat buldukça ailesini görmek için yaylaya gelen Gökmen Tokatlı ise Eğriçimen Yaylası’nın herkesin gelip görmesi gereken, doğal güzellikleri olan bir yer olduğunu belirtti.
PERŞEMBE YAYLASI MANZARASIYLA CEZBEDİYOR
Ordu’nun menderesleriyle ünlü Perşembe Yaylası, sonbaharda da yayla sakinlerini ve ziyaretçilerini ağırlamayı sürdürüyor. Aybastı ilçesinde bol oksijen, temiz hava ve yemyeşil çayırlara sahip 1500 metre rakımlı yayla, alternatif turizm arayanların rotasında bulunuyor. Manzarasıyla ziyaretçilerini cezbeden yayla, turizmin yanı sıra hayvancılıkla uğraşan yaylacılar tarafından da tercih ediliyor.
Sakin bir ortamda huzur bulan yayla sakinleri, kışın köylerinde tüketecekleri patates, fasulye, karalahana, kabak gibi sebzeleri bahçelerinde yetiştiriyor.
Havaların soğumasıyla yayladan ayrılacak yöre sakinleri, bahçelerini düzenleyip sebzeleri toplamaya başladı.
Ziyaretçilerden Mevlüt Yücetepe ise ilk defa geldiği Perşembe Yaylası’nı çok beğendiğini belirterek, “Herkesin gelip görmesi gereken bir yer. Yaz bittiği için biraz durgun ama istediğiniz her şeye ulaşabiliyorsunuz. Burada kamp yapacağız. Kafa dinlemek, çevreyi görmek için geldik ve geziyoruz” diye konuştu.
Yayla sakinlerinden Gül Dumurcuk da mayısta geldiği yaylada gezmenin yanı sıra bahçesinde çeşitli sebzeler yetiştirdiğini belirtti.
Burada 15 gün ya da bir ay daha kalacağını, sonrasında ilçe merkezindeki evine döneceğini anlatan Dumurcuk, eskiden hayvancılıkla da uğraştıklarını ancak eşinin vefatının ardından tek başına yapamadığı için artık sadece bahçe işleriyle ilgilendiğini kaydetti.