Lübnan ile İsrail arasındaki tansiyon tavan yaptı. İsrail’in yoğun bombardımanı sonrası Hizbullah bugün İsrail’e Katyuşa füzeleriyle saldırdı. Yapılan açıklamada 7 ayrı saldırının gerçekleştirildiği ifade edildi.
İLK GÖRÜNTÜLER GELDİ
Hizbullah’ın saldırısı sonrası ilk görüntüler geldi. Saldırılarda ölü ya da yaralı olmadığı belirtildi.
İSRAİL’DEN KARŞILIK GECİKMEDİ
Hizbullah’ın saldırısından saatler sonra ise İsrail Beyrut’un güneyini vurdu. Saldırı sonrası Lübnan’ın başkentinden dumanlar yükseldiği görüldü. Reuters haber ajansı, saldırıda Hizbullah’a ait önemli tesislere yakın noktaların vurulduğunu belirtti.
14 ÖLÜ 66 YARALI
Saldırıda 14 kişinin yaşamını yitirdiğini, 66 kişinin ise yaralandığını açıkladı.
Beyrut’a düzenlenen saldırıda, ilk belirlemelere göre ölenlerin 5’inin çocuk olduğu belirtilmişti.
Güney banliyölerde İsrail saldırısının olduğu yerde bulunan Sivil Savunma ve Kızılhaç çalışanları ile sağlık görevlileri, bölge sakinlerinden saldırı alanına gitmemelerini, yolları boşaltmalarını, toplanmamalarını, kurtarma operasyonlarına yer açmalarını istedi.
İsrail’in Hizbullah Mahallesi olarak bilinen Dahiye’yi hedef aldığı öğrenildi.
HEDEF BELLİ OLDU
İsrail medyasında yer alan haberlere göre, İsrail ordusu Beyrut’a düzenlediği hava saldırısında Hizbullah’ın üst düzey askeri komutanlarından İbrahim Akil’i hedef aldı.
HİZBULLAH’IN ÜST DÜZEY KOMUTANI ÖLDÜRÜLDÜ
Hizbullah, İsrail’in Beyrut’a düzenlediği saldırıda üst düzey komutanlarından İbrahim Akil’in öldüğünü duyurdu.
Hizbullah’ın özel askeri birimi Rıdvan Gücü’nün üst düzey liderlerinden olan ve başına ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 7 milyon dolar ödül konulan Akil’in, İsrail saldırısında hedef alınmıştı.
IDF Sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari ise yaptığı açıklamada, “Beyrut’taki hava saldırısında Akil’in yanı sıra en az 10 Hizbullah komutanı öldürüldü” dedi.
Akil, Beyrut’taki ABD Büyükelçiliği’nin 1983’te bombalanmasıyla ilişkili olduğu iddiasıyla ABD tarafından arananlar listesinde yer alıyor.
Lübnan resmi ajansı NNA’nın haberine göre, İsrail ordusunun Beyrut’un güneyine F-35 tipi savaş uçağıyla düzenlediği hava saldırısında, ilk belirlemelere göre 5 çocuğun öldüğü belirtilmişti.
“YANIT İÇİN HAZIRLANIYORUZ, HER ŞEY MASADA”
Yedioth Ahronot gazetesine konuşan ismi paylaşılmayan bir İsrailli güvenlik yetkilisi, Hizbullah ile artan savaş ihtimaline ilişkin açıklamada bulundu.
İsrailli yetkili, “Savaşın yeni bir aşamasındayız ve Hizbullah’ı takip etmeye devam ediyoruz. Bir yanıt için hazırlanıyoruz, her şey masada.” ifadelerini kullandı.
BM GÜVENLİK KONSEYİ’NDE ACİL OTURUM DÜZENLENDİ!
BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK), Lübnan’daki gelişmelere ilişkin acil oturum düzenlendi.
Burada üye ülkeleri bilgilendiren BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Lübnan’da cihazların patlatılarak sivillere düzenlenen saldırıları dehşetle karşıladığını bildirdi.
Türk, söz konusu saldırının yeni bir harp şekli teşkil ettiğini belirterek, iletişim cihazlarının silaha dönüştürüldüğünü ve market, sokak kenarları, evler, hastaneler ve üniversitelerde patlatıldığını anımsattı.
“BU YENİ NORMAL OLAMAZ”
Bu saldırının Lübnan halkı nezdinde çok büyük bir panik ve korku yarattığına dikkati çeken Türk, “Bu yeni normal olamaz.” diye konuştu.
Türk, savaşların kuralları olduğunu ve tüm tarafları bağladığını belirterek, başka insanlara yönelik şiddet uygulandığında sivil ve askeri hedefler arasında ayrım gözetmenin zorunlu olduğunu dile getirdi.
Sivilleri korumak için gerekli her türlü önlemin alınması gerektiğini ifade eden Türk, “Saldırılar orantılı olmak zorundadır.” dedi.
Türk, uluslararası insan hakları hukukunun savaş zamanında bile her kişinin eşitliğini ve onurunu korumak için var olduğunun altını çizdi.
Siviller üzerinde etkilerinin öngörülemeyeceği saldırıların gerçekleşmemesi gerektiğini söyleyen Türk, uluslararası insancıl hukuk uyarınca taşınabilir nesnelere patlayıcı tuzak kurulmasının yasak olduğunu belirtti.
“SAVAŞ SUÇTUR”
Türk, “Siviller arasında korku yaymaya yönelik şiddet eylemleri savaş suçudur.” diyerek, saldırılar konusunda bağımsız, şeffaf ve kapsamlı soruşturma talep etti.
Bu korkunç olayın “tek başına değerlendirilemeyeceğini” vurgulayan Türk, olayın Gazze ve Batı Şeria ile Doğu Kudüs’te çığ gibi artan şiddetle bağlantılı olduğunu kaydetti.