Avrupa’da bu hafta PMI verilerini takip ettik. Veriler tüm kıtada bekletinin altında bir zayıflamaya işaret etti. PMI verileri ekonomik aktivitenin en önemli göstergelerinden kabul ediliyor.
Yeni siparişlerdeki ve birikmiş siparişlerdeki hızlı düşüş göz önüne alındığında, ekonominin daha da zayıflayacağını öngörmek zor değil.
ALMANYA’DA SANAYİSİZLEŞME RİSKİ
Avrupa’da zayıflamanın en önemli nedeni ise Almanya. Kıtadaki en büyük üretici; küresel talepteki düşüş, Çin ile artan rekabet ve ülke içindeki sıkıntıların da etkisiyle zor bir dönemden geçiyor. Ülkenin bileşik PMI değeri 48.4’ten 47.2’ye gerilerken, fabrikalar daha hızlı bir şekilde daraldı ve hizmet sektörü neredeyse durdu.
Almanya’ya ilişkin resesyon beklentileri hala güçlü bir şekilde devam ediyor. Nitekim Bundesbank da bu riski sık sık vurguluyor. Zayıf gelen göstergeleri, her gün yeni bir krize maruz kalan otomotiv sektörünü, zayıflayan büyümeyi göz önüne alırsak; Almanya bir sanayisizleşme riskiyle de karşı karşıya diyebiliriz.
FRANSA’NIN OLİMPİYAT DOPİNGİ BİTTİ
Avrupa’nın bir diğer önemli ekonomisi Fransa’da ise ekonomik aktiviteyi destekleyen en önemli durum olimpiyatlardı. Organizasyon sona erince oradaki zayıf görünüm de ortaya çıktı.
Olimpiyatlara ev sahipliği yapan ülkede hizmet PMI endeksi 55’ten 48,3’e geriledi. Beklentinin 53,1 olduğunu göz önüne alırsak Fransa’nın da büyüme problemi yaşayan Avrupa ülkesi ekonomileri arasına katıldığını söylemek yanlış olmaz.
ZAYIF VERİLER ECB’Yİ FAİZ İNDİRMEYE ZORLAR MI?
Kıtada imalat sektöründeki gerileme derinleşirken; Fransa’daki siyasi çalkantılar da sürüyor. Yatırımcılar ise Avrupa varlıklarına karşı temkinli davranmaya başladı. Piyasalar ECB’den daha agresif bir faiz indirimi talep ediyor. Fed’in yaptığı hamle göz önüne alındığında bu talep daha da alevleniyor.
ECB, Eylül ayında bu yılın ikinci faiz indirimini gerçekleştirmişti. Üyeler bir sonraki toplantı için ise temkinli mesajlar vermişti. Ancak söz konusu veriler ECB üyelerine fikir değişikliğine de itebilir. Piyasalarda bu yıl için 40 baz puanlık bir faiz indirimi fiyatlanıyor. Ekim ayında faiz indirimi bekleyenlerin oranı ise yüzde 50.
Ekonomik faaliyetteki zayıflama ECB’yi faiz indirimine yöneltse de; manşet enflasyona karşı hala güçlü kalmaya devam eden hizmet enflasyonu, Avrupa Merkez Bankası’nın işini biraz daha zorlaştırıyor.